Döner Kapı

Döner Kapı metodolojisini açıklamadan önce döner kapılarla ilgili bazı temel soruları cevaplamak uygundur. Örneğin; Döner kapı ne zaman icat edildi? Döner kapının amacı nedir?

Döner kapı için ilk patent Almanya'da 22 Aralık 1881'de mucit H. Bockhacker'a verildi. Bockhacker'ın çalışmasının adı "Tür ohne Luftzug" yani "Hava akımı olmayan kapı" idi. Döner kapı için verilen bir diğer patent ise, üç bölümlü bir dönüş için 7 Ağustos 1888'de Philadelphia'dan Theophilus Van Kannel'e verildi. Kannel'in çalışmasının adı "Fırtına kapısı yapısı" idi. Van Kannel'in icadı, Alman mucidi H. Bockhacker tarafından önceden var olan Tür ohne Luftzug'un (Hava akımı olmayan kapı) bir gelişmesiydi. Kannel'in döner kapıyı icat etmesinin hikayesi şöyle anlatılır: "Theophilus Van Kannel şövalyelikten nefret ediyordu. Bir evin ya da binanın kapısında erkeklerle karşılaşırken "Ah, önce ben ısrar ediyorum" şeklindeki kibarlık oyununu sevmiyordu. Ama en önemlisi, Theophilus Van Kannel kadınlar için kapıların açılmasından nefret ediyordu. Bu yüzden sosyal fobi yaratan bu durumdan kurtulmak için bir çıkış yolu bulmaya çalıştı ve 1888'de yakın zamanda döner kapı olarak bilinecek olan "fırtına kapısı yapısı"nı icat etti." Ancak, Snopes'a göre, bu iddianın doğru olduğuna dair hiçbir kanıt yok.

Dünyanın ilk ahşap döner kapısı, 1899'da Times Meydanı'nda Rector's adlı bir restorana kuruldu. Theophilus Van Kannel'in "Fırtına kapısı yapısı" adını verdiği döner kapısı "yayılan ve eşit uzaklıktaki üç kanattan" oluşuyordu. Rahat oturmasını sağlamak için kapı hava şeritleri ile donatılmıştı. Kapı gürültüsüz olacak şekilde tasarlandı. Kannel'in buluşu döner kapı rüzgar, kar, yağmur ya da toz girişini engellediğinden, menteşeli bir kapı yapısına göre çok daha fazla avantaj sunmaktaydı. Ayrıca, bu döner kapı sadece bir yöne hareket ettiği için, insanların birbirleriyle çarpışma olasılığı da yoktu. İnsanlar aynı anda hem içeri girebilirdi hem de dışarı çıkabilirdi. Theophilus Van Kannel topluma sunduğu bu katkı nedeniyle 1889'da Philadelphia Franklin Enstitüsü tarafından, John Scott Legacy Madalyası ile ödüllendirildi. 2007 yılında ise Ulusal Mucitler Onur Listesine girdi.

Döner kapı günümüzde, dönen merkezi bir şaft üzerine yerleştirilmiştir ve sınırsız dönüşlü bir çerçevede döner. Çoğu döner kapıda, kapılara basma çubukları takılı dört şeffaf (cam) kapı bulunur. Bu kapıdan geçiş sırasında, insanların birbirlerini görmelerini ve beklemelerini sağlar. Kavisli duvarlar, döner kapının çevresini, döner kapının bir bölümünün boyutuna eşit bir açıklık ile çevreler. Bu yapılandırma döner kapıyı her zaman kapalı tutar ve ideal olarak rüzgarın binaya girmesini önler. Böylece binayı ısıtmak ya da soğutmak için gereken enerji en aza indirgenmiş olur. Döner kapılar bir binaya çok sayıda insanın girip çıkmasını sağlar. Van Kannel sayesinde yüz yılı aşkın bir süredir toz, gürültü, yağmur ve sulu karın binalara girmesi engellendi. Ama sadece bir sorun kaldı: İnsanlar döner kapıları kullanmıyor. İnsanların döner kapıları tercih etmemesinin bazı sebepleri var: Döner kapılar bazen itmek için çok ağır olabiliyorlar. Ayrıca döner kapıların bölmeleri klostrofobik olarak dardır. Ekstremitelerin yakalanması ya da başka biriyle bir bölmede sıkışma olasılığı ve bunun sosyal olarak kabul edilebilir olup olmadığı konusunda ki endişe de, döner kapıların sevilmeme ve tercih edilmeme sebepleri arasında gösterilebilir. Döner kapılar bu olumsuz yönleri sebebiyle insanlar tarafından çok tercih edilmese de, sağladığı enerji tasarrufu sayesinde bina sahipleri tarafından sıklıkla tercih edilmektedir.